Hurry up

Hurry up 🔁 someone/something

1. Aceleye getirmek
2. Acele ettirmek
3. Hızlandırmak

🇺🇸 The manager asked the team to hurry up the project as the deadline was approaching.
🇹🇷 Yönetici, son teslim tarihi yaklaştığı için ekipten projeyi hızlandırmalarını istedi.
🇺🇸 Can you hurry up the process? We need these documents urgently.
🇹🇷 Süreci hızlandırabilir misin? Bu belgelere acilen ihtiyacımız var.

Hurry up!

1. Çabuk ol!
2. Acele et!
3. Çabuk!

🇺🇸 “Hurry up! We’re going to miss the bus if you don’t move faster,” she called to her brother.
🇹🇷 “Acele et! Daha hızlı hareket etmezsen otobüsü kaçıracağız,” diye seslendi kardeşine.
🇺🇸 Hurry up! The movie is about to start, and we haven’t found our seats yet.
🇹🇷 Hadi çabuk! Film başlamak üzere ve hala yerimizi bulamadık.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu