Head up

Head up 🔁 something

1. Başa geçmek
2. Başına geçmek
3. Liderlik etmek

🇺🇸 After years in the industry, she was chosen to head up the new research department.
🇹🇷 Sektörde geçirdiği yılların ardından yeni araştırma departmanının başına seçildi.
🇺🇸 He’s been heading up the project team successfully for the past six months.
🇹🇷 Son altı aydır proje ekibini başarıyla yönetiyor.

Head up

1. Bir hisse senedi fiyatının, para biriminin vb. değer kazanması
2. Değer kazanmak
2. Fırlamak

🇺🇸 Investors became optimistic as the stock market began heading up again.
🇹🇷 Borsa yeniden yükselişe geçerken yatırımcılar iyimserleşti.
🇺🇸 The value of the Euro started heading up after the economic announcement.
🇹🇷 Ekonomik açıklamadan sonra Euro’nun değeri yükselmeye başladı.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu