Hang up

Hang up (on)

1. Telefon görüşmesini sonlandırmak
2. Telefonu kapatmak

🇺🇸 After confirming our meeting time, I thanked her and hung up.
🇹🇷 Toplantı saatimizi teyit ettikten sonra teşekkür ettim ve telefonu kapattım.
🇺🇸 She may hang up on me.
🇹🇷 Telefonu yüzüme kapatabilir.

Hang up 🔁 something

1. Çamaşır asmak
2. Kıyafet asmak

🇺🇸 When she came home, she took off her jacket and hung it up in the closet.
🇹🇷 Eve geldiğinde ceketini çıkardı ve dolaba astı.
🇺🇸 Before going to bed, he hung up his clothes neatly to wear them again tomorrow.
🇹🇷 Yatmadan önce, yarın tekrar giymek üzere kıyafetlerini düzgünce astı.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu