Hang out

Hang out (with)

1. Takılmak
2. Vakit geçirmek
3. Boş boş gezmek

🇺🇸 I don’t really know who she hangs out with.
🇹🇷 Gerçekten onun kimlerle takıldığını bilmiyorum.
🇺🇸 Where do the youngsters hang out?
🇹🇷 Gençler nerede takılıyor?

Hang out 🔁 something

1. Yıkanmış çamaşırları kuruması için asmak
2. Çamaşır asmak

🇺🇸 Let’s hang out the sheets to dry.
🇹🇷 Hadi çarşafları kuruması için asalım.
🇺🇸 I need to hang out the laundry before it gets dark.
🇹🇷 Hava kararmadan çamaşırları asmam lazım.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu