Grow out of
Grow out of
Phrasal Verb 
1. When children stop doing something or lose interest in it as they get older. 2. When children become too big to wear their clothes. 3. To develop because of something.
1. Grow out of sth
1. Eskisi gibi sevmemek
2. Büyüyünce ilgisini kaybetmek
3. Büyüyünce kurtulmak
4. Bırakmak
5. Aşmak
Örnekler
Most kids grow out of their fear of the dark as they get older.
Çoğu çocuk büyüdükçe karanlık korkusundan kurtulur.
He finally grew out of his habit of biting his nails.
Sonunda tırnaklarını yeme alışkanlığını bıraktı.
2. Grow out of sth
1. Kıyafetin artık küçük gelmesi
2. Kıyafetin artık üzerine olmaması
3. Kalıbına sığmamak
Örnekler
He quickly grew out of his winter jacket from last year.
Geçen yıl giydiği kışlık ceketi artık olmamaya başladı.
Julia has grown out of her school uniform; we need to buy her a new one.
Julia’ya okul üniforması artık olmuyor; ona yeni bir tane almamız gerekiyor.
3. Grow out of sth
1. Bir şeyin gelişmesiyle ortaya çıkmak
2. Nedeniyle ortaya çıkmak
Örnekler
His passion for music grew out of his early exposure to jazz.
Müziğe olan tutkusu, cazla erken yaşta tanışmasıyla ortaya çıktı.
His passion for art grew out of his childhood interest in drawing.
Sanata olan tutkusu, çocukluğunda çizime olan ilgisinden doğmuştur.