Go after
Go after someone/something
1. Peşinden gitmek
2. Ardından gitmek
3. Kovalamak
🇺🇸 The police officer went after the thief who ran down the alley.
🇹🇷 Polis memuru ara sokakta koşan hırsızın peşinden gitti.
🇺🇸 When the dog escaped from the yard, she immediately went after it.
🇹🇷 Köpek bahçeden kaçtığında, hemen peşinden gitti.
Go after something
1. Bir şey elde etmeye çalışmak
2. Başarmaya çalışmak
3. Ulaşmaya çalışmak
🇺🇸 He’s thinking of going after a master’s degree in engineering.
🇹🇷 Mühendislik alanında yüksek lisans kovalamayı düşünüyor.
🇺🇸 They’re going after the championship title this season.
🇹🇷 Bu sezon şampiyonluğa ulaşmaya çalışacaklar.