Get round

Get round

1. Haberin yayılması

🇺🇸 As soon as the celebrity couple announced their engagement, the news quickly got round.
🇹🇷 Ünlü çift nişanlarını duyurur duyurmaz, haber hızla yayıldı.
🇺🇸 Rumors about the new product launch got round the office in no time.
🇹🇷 Yeni ürün lansmanı hakkındaki dedikodular ofiste hızla yayıldı.

Get round something

1. Zor veya sorunlu bir durumdan uzak durmak
2. Kaçınmak

🇺🇸 The students found creative ways to get round the school’s strict dress code.
🇹🇷 Öğrenciler okulun katı kıyafet kurallarını aşmak için yaratıcı yollar buldular.
🇺🇸 By restructuring the company, they managed to get round some of the financial limitations.
🇹🇷 Şirketi yeniden yapılandırarak, bazı mali kısıtlamalardan kaçınmayı başardılar.

Get round someone

1. İkna etmek
2. Kafalamak

🇺🇸 I know how to get round John.
🇹🇷 John’u nasıl kafalayacağımı biliyorum.
🇺🇸 With her charming smile, she can easily get round people to support her ideas.
🇹🇷 Büyüleyici gülümsemesiyle, fikirlerini desteklemeleri için insanları kolayca ikna edebilir.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu