Get back
Get back
1. Bir yere geri dönmek
2. Geri dönmek
3. Geri gelmek
🇺🇸 I need to get back home by 6 PM to feed the cats.
🇹🇷 Akşam 6’da eve dönüp kedileri beslemem gerekiyor.
🇺🇸 If you get back in time, you can join us for dinner.
🇹🇷 Eğer zamanında dönebilirsen, akşam yemeğinde bize katılabilirsin.
Get someone back
1. Öç almak
2. İntikamını almak
🇺🇸 He’s already planning how to get her back for playing that prank on him.
🇹🇷 Kendisine yaptığı eşek şakası için onu nasıl geri alacağını planlamaya başladı bile.
🇺🇸 “I’ll get you back for this, just you wait!” he shouted after the prank.
🇹🇷 Şakanın ardından “Bunun intikamını alacağım, sen bekleyiver!” diye bağırdı.
Get something back
1. Geri almak
2. Tekrar almak
🇺🇸 He went next door to get his ball back from the neighbors.
🇹🇷 Topunu komşulardan geri almak için yan odaya gitti.
🇺🇸 After the library fine was paid, she was able to get her borrowed books back.
🇹🇷 Kütüphane cezası ödendikten sonra, ödünç aldığı kitapları geri alabildi.