Get away

Get away (from)
tr Bir yerden, özellikle zor olabilecek bir durumdan ayrılmak
tr Ayrılmak
tr Uzaklaşmak

🇺🇸 The meeting dragged on, and I didn’t get away until late in the evening.
🇹🇷 Toplantı uzadı ve ben akşam geç saatlere kadar ayrılamadım.
🇺🇸 Sometimes, I just need to get away from the city for a weekend to relax.
🇹🇷 Bazen, sadece rahatlamak için hafta sonları şehirden ayrılmaya ihtiyacım oluyor.

Get away (to) Informal
tr Tatil için normalde yaşadığınız yerden ayrılmak
tr Tatile çıkmak
tr sssamak

🇺🇸 We’re hoping to get away to Paris for a few days.
🇹🇷 Birkaç günlüğüne Paris’e gitmeyi umuyoruz.
🇺🇸 We’re planning to get away to the beach for a week this summer.
🇹🇷 Bu yaz bir haftalığına plaja gitmeyi planlıyoruz.

Get away with
tr Birini takip eden ya da yakalamaya çalışan birinden kaçmak
tr Kurtulmak
tr Kaçmak

🇺🇸 The suspect managed to get away from the police during the chase.
🇹🇷 Şüpheli kovalamaca sırasında polisten kaçmayı başardı.
🇺🇸 They couldn’t believe the thief got away with such a valuable painting.
🇹🇷 Hırsızın böylesine değerli bir tabloyu alıp kaçtığına inanamadılar.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu