Get away
Get away
Phrasal Verb
1. To successfully leave a place or person, especially when it’s hard to do so. 2. To escape from someone who is chasing you. 3. To go on a holiday away from where you usually live. 4. To take a relaxing holiday to escape everyday stress. 5. An expression used to show surprise or disbelief.
1. Get away (from)
1. Kaçmak
2. Tüymek
3. Sıvışmak
4. Kopmak
5. Uzaklaşmak
Örnekler
The thief tried to get away, but the police caught him.
Hırsız kaçmaya çalıştı ama polis onu yakaladı.
He managed to get away from the crowd.
Kalabalıktan uzaklaşmayı başardı.
She tried to get away from the conversation.
Konuşmadan kaçınmaya çalıştı.
Devamını göster
2. Get away (with)
1. Birinden kaçmak
2. Kaçmak
3. Kurtulmak
Örnekler
The suspect managed to get away with no one noticing.
Şüpheli kimse fark etmeden kaçmayı başarmış.
The thief got away before the police arrived.
Hırsız polis gelmeden kaçmış.
Devamını göster
3. Get away
1. Tatile çıkmak
2. Uzaklaşmak
3. Kafa dinlemeye çıkmak
Örnekler
Things have been hectic lately – I think it’s time to get away for a few days.
Son zamanlarda işler çok yoğun – sanırım birkaç günlüğüne kafa dinlememin zamanı geldi.
Life’s been overwhelming recently – I need to get away for a few days to unwind.
Son zamanlarda hayat beni bunaltıyor – gevşemek için birkaç günlüğüne uzaklaşmaya ihtiyacım var.
Devamını göster
4. Get away from it all
1. Tatile çıkmak
2. Her şeyden uzaklaşmak
3. Kafayı sıfırlamak
Örnekler
They decided to get away from it all and spend a week at a quiet beach resort.
Her şeyden uzaklaşmaya ve sakin bir sahil beldesinde bir hafta geçirmeye karar verdiler.
After a busy year, they’re planning to get away from it all in Bali.
Yoğun geçen bir yılın ardından kafayı sıfırlamayı planlıyorlar.
Devamını göster
5. Get away!
1. Hadi canım!
2. Hadi oradan!
3. Yapma ya!
4. Yok artık!
Örnekler
She’s moving to Paris next month. – Get away!
Gelecek ay Paris’e taşınıyor. – Hadi oradan!
I just won the lottery! – Get away!
Piyangoyu kazandım! – Şaka yapıyorsun!
John asked me to marry him. – Get away!
John bana evlenme teklif etti. – Hadi canım!
Devamını göster