Get along

Get along

Bilgi
Yazı Boyutu
Ses Favori
Phrasal Verb Kapat
1. To manage or handle a job or situation successfully and make progress.

2. When two or more people have a friendly relationship.

3. A polite way to say you need to leave because you have other things to do.
1. Get along
1. Başa çıkmak
2. Halletmek
3. İdare etmek
Örnekler
He’s getting along fine despite the challenges at work.
İşteki zorluklara rağmen iyi gidiyor.
He is getting along with the task.
Göreviyle iyi başa çıkıyor.
Göster/Gizle Devamını göster
2. Get along
1. İyi anlaşmak
2. Geçinmek
3. Geçinip gitmek
4. Kaynaşmak
5. Anlaşmak
Örnekler
They get along really well and rarely argue.
Gerçekten iyi anlaşıyorlar ve nadiren tartışıyorlar.
I was surprised at how quickly they started getting along.
Bu kadar çabuk kaynaşmaları beni şaşırttı.
We didn’t get along at first, but now we’re good friends.
Başta geçinemiyorduk ama şimdi iyi arkadaşız.
The children seem to get along with each other.
Çocuklar birbirleriyle iyi anlaşıyor gibi görünüyor.
Göster/Gizle Devamını göster
3. I must be getting along
1. Gitmem gerek
2. Ben kaçar
3. Gitmeliyim
Örnekler
I must be getting along; I have an appointment in an hour.
Gitmeliyim, bir saat içinde randevum var.
Thanks for the coffee, but I must be getting along before it gets late.
Kahve için teşekkürler ama geç olmadan gitmeliyim.
Göster/Gizle Devamını göster

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu