Fill out

Fill out ↔️ something

1. Resmi bir belge, form vb. üzerinde gerekli tüm bilgileri yazmak
2. Form doldurmak

🇺🇸 Please fill out this application form and submit it to the office.
🇹🇷 Lütfen bu başvuru formunu doldurun ve ofise gönderin.
🇺🇸 Before the appointment, you’ll need to fill out some paperwork.
🇹🇷 Randevudan önce bazı evrakları doldurmanız gerekecek.


3. Bir kişinin, özellikle bel çevresinden, biraz daha kilolu veya dolgun olması
4. Simit yapmak (kilo almak)
5. Şişmanlamak

🇺🇸 After starting college, he filled out quite a bit.
🇹🇷 Üniversiteye başladıktan sonra oldukça kilo aldı.
🇺🇸 She’s filled out since the last time I saw her.
🇹🇷 Onu son gördüğümden bu yana çok şişmanlamış.


6. Genç bir kişinin vücudunun yetişkin bir vücuda dönüşmesi

🇺🇸 As teenagers grow, they begin to fill out and take on more adult features.
🇹🇷 Ergenler büyüdükçe, dolgunlaşmaya ve daha yetişkin özellikler kazanmaya başlarlar.
🇺🇸 He’s really filled out since he started playing football.
🇹🇷 Futbol oynamaya başladığından beri oldukça gelişti.


7. Ayrıntı eklemek
8. Detay eklemek

🇺🇸 She filled out the report with additional facts and figures.
🇹🇷 Raporu ekstra bilgi ve verilerle zenginleştirdi.
🇺🇸 To make the story more interesting, he filled it out with colorful descriptions.
🇹🇷 Hikayeyi daha ilginç kılmak için renkli betimlemeler ekledi.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu