Figure out

Figure out something (how/what/why etc.)

1. Hal çaresine bakmak
2. Halletmek
3. İcabına bakmak

🇺🇸 She figured out a way to fix the machine.
🇹🇷 Makineyi tamir etmenin bir yolunu buldu.
🇺🇸 Don’t worry, we’ll figure out a solution to this problem.
🇹🇷 Merak etme, bu sorunun bir çözümünü bulacağız.

Figure out ↔️ someone

1. Bir kişinin neden belirli bir şekilde davrandığını anlamak

🇺🇸 It’s hard to figure out what motivates him.
🇹🇷 Onu neyin motive ettiğini anlamak zor.
🇺🇸 Women. I just can’t figure them out.
🇹🇷 Kadınlar. Onları anlayamıyorum.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu