Fall down
Fall down
Phrasal Verb 
1. To fall onto the ground. 2. When a building is in very poor condition and needs repairs.
1. Fall down
1. Yere düşmek
2. Düşmek
Örnekler
He tripped on a rock and fell down.
Ayağı taşa takılıp yere düştü.
She slipped on the ice and fell down hard.
Buzda ayağı kayıp sert bir şekilde yere düştü.
2. Be falling down
1. Yıkılmak üzere
2. Yıkıldı yıkılacak
3. Çökmek üzere
4. Harabe durumda
5. Yıkılmaya yüz tutmuş
Örnekler
The old house is falling down.
Eski ev yıkıldı yıkılacak.
The school building is falling down after years of neglect.
Yıllarca ihmal edilen okul binası yıkılmaya yüz tutmuş durumda.