Fall down

Fall down

1. Yere düşmek

🇺🇸 John stumbled and fell down.
🇹🇷 John tökezleyip yere düştü.
🇺🇸 The tree fell down in the storm.
🇹🇷 Ağaç fırtınada devrildi.

Be falling down

1. Bir yapının, özellikle bir binanın veya köprünün, çok kötü durumda olması ve yıkılma riski taşıması
2. Yıkılmak üzere
2. Harabe

🇺🇸 The old house is falling down and needs to be demolished.
🇹🇷 Eski ev harabe ve yıkılması gerekiyor.
🇺🇸 That abandoned warehouse has been falling down for years.
🇹🇷 Terk edilmiş depo yıllardır harap durumda.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu