Fall back

Fall back

1. Askerlerin saldırıya uğradıklarında geri çekilmeleri, geri hareket etmeleri
2. Geri çekilmek
3. Çekilmek

🇺🇸 The troops had to fall back under heavy enemy fire.
🇹🇷 Ağır düşman ateşi altında askerler geri çekilmek zorunda kaldı.
🇺🇸 When they realized they were outnumbered, the soldiers fell back to a safer position.
🇹🇷 Sayıca az olduklarını fark edince, askerler daha güvenli bir pozisyona geri çekildiler.


4. Çok şaşırmak, korkmak vb. nedenlerle geriye doğru hareket etmek

🇺🇸 She fell back in shock when she saw the snake.
🇹🇷 Yılanı görünce şok içinde geriye doğru adım attı.
🇺🇸 He fell back a step as the door suddenly opened.
🇹🇷 Kapı aniden açılınca bir adım geriye attı.


5. Gerilemek
6. Azalmak

🇺🇸 Share prices fell back after the initial surge.
🇹🇷 Başlangıçtaki artıştan sonra hisse senedi fiyatları geriledi.
🇺🇸 As the demand decreased, the price of oil fell back.
🇹🇷 Talep azaldıkça petrol fiyatları düştü.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu