Fall apart
Fall apart
1. Fiziksel olarak parçalara ayrılmak veya bozulmak
2. Parçalarına ayrılmak
3. Dağılmak
🇺🇸 The old book fell apart in my hands.
🇹🇷 Eski kitap elimde parçalara ayrıldı.
🇺🇸 My shoes are so old they’re starting to fall apart.
🇹🇷 Ayakkabılarım o kadar eski ki dağılmaya başladılar.
4. Duygusal veya psikolojik olarak çökmek
5. Çökmek
6. Altüst olmak
🇺🇸 After his wife died, he began to just fall apart.
🇹🇷 Karısı öldükten sonra tamamen çökmeye başladı.
🇺🇸 He’s been falling apart since he lost his job.
🇹🇷 İşini kaybettikten sonra tamamen dağıldı.