Fade away

UK
US
Fade away
meaning
1. yavaş yavaş kaybolmak
2. solmak
3. azalmak
🇺🇸 As the car drove off, the noise from its engine faded away.
🇹🇷 Araba uzaklaşırken, motorundan gelen ses de azaldı.

🇺🇸 As the years passed, her memories of that day began to fade away.
🇹🇷 Yıllar geçtikçe, o günün anıları yavaş yavaş solmaya başladı.
Fade away
meaning similar to
1. azalmak
2. dinmek
3. sönmek
4. ortadan kalkmak
🇺🇸 Over time, his anger towards her faded away.
🇹🇷 Zamanla ona karşı olan öfkesi dindi.

🇺🇸 Her initial doubts about the project faded away as it began to succeed.
🇹🇷 Projeyle ilgili ilk şüpheleri, proje başarıya ulaşmaya başladıkça ortadan kalktı.
Fade away
meaning
1. yavaş yavaş ölmek
2. hayata veda etmek
3. ölmek
4. kaybolmak
🇺🇸 After battling the disease for years, she faded away in her sleep.
🇹🇷 Yıllarca hastalıkla mücadele ettikten sonra uykusunda hayata veda etti.

🇺🇸 The memory of the event faded away with each passing year.
🇹🇷 Olayın anısı her geçen yıl biraz daha kayboldu.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu