Face up to
Face up to something
1. Gerçeklerle yüzleşmek
2. Yüzleşmek
3. Gerçeği kabullenmek
🇺🇸 It’s time to face up to our financial difficulties and find a solution.
🇹🇷 Mali zorluklarımızla yüzleşme ve bir çözüm bulma zamanı geldi.
🇺🇸 She had to face up to the reality that the relationship was over.
🇹🇷 İlişkinin bittiği gerçeğiyle yüzleşmek zorunda kaldı.