End up
End up
Phrasal Verb
1. To find yourself in a situation you didn’t plan or want to be in, due to something that happened or something you did. 2. To find yourself in court, prison, or a hospital as a result of something that happened or something you did. 3. To do something you didn’t plan or want to do, often because you can’t avoid it. 4. To arrive somewhere without planning or wanting to be there, often because you got lost or something unexpected happened.
1. End up
1. Kendini bir durumun içinde bulmak
2. Bulmak
Örnekler
She ended up missing the concert because her flight was delayed.
Uçağı rötar yaptığı için konseri kaçırdı.
I thought I was just helping out, but I ended up taking over the whole project.
Ben sadece yardım edeceğimi sanıyordum ama kendimi tüm projenin başında buldum.
Devamını göster
2. End up in court/prison/hospital etc
1. Kendini mahkemede, hapiste hastanede vb. bulmak
Örnekler
After the car accident, he ended up in court facing serious charges.
Araba kazasından sonra kendisini mahkemede ciddi suçlamalarla karşı karşıya buldu.
She ended up in the hospital after the accident.
Kazadan sonra kendisini hastanede buldu.
They might end up in court.
Kendilerini mahkemede bulabilirler.
Devamını göster
3. End up doing sth
1. Kendisini … yaparken bulmak
Örnekler
I planned to relax all weekend but ended up doing chores around the house.
Tüm hafta sonu dinlenmeyi planlamıştım ama kendimi ev işleri yaparken buldum.
I didn’t want to stay late, but I ended up working overtime to finish the project.
Geç saate kadar kalmak istemedim ama kendimi projeyi bitirmek için fazladan mesai yaparken buldum.
Devamını göster
4. End up
1. Kendini … yerde bulmak
2. Yanlış yere gitmek
Örnekler
She ended up at the wrong address because she mixed up the street names.
Sokak isimlerini karıştırdığı için yanlış adrese gitmiş.
They took a wrong turn and ended up in a neighborhood they didn’t recognize.
Yanlış bir yola sapmışlar ve kendilerini tanımadıkları bir mahallede bulmuşlar.
Devamını göster