Drop off

Drop off

1. Uykuya dalmak
2. Uyuya kalmak
3. Dalmak

🇺🇸 I must have dropped off during the show, because I don’t remember the end.
🇹🇷 Gösteri sırasında uykuya dalmış olmalıyım çünkü sonunu hatırlamıyorum.
🇺🇸 After reading for a while, she dropped off to sleep.
🇹🇷 Bir süre okuduktan sonra uykuya daldı.


4. Seviye veya miktarın düşmesi
5. Azalmak
6. Düşmek

🇺🇸 Sales have dropped off in the last quarter.
🇹🇷 Satışlar son çeyrekte düştü.
🇺🇸 There’s been a noticeable drop off in attendance at the meetings.
🇹🇷 Toplantılara katılımda belirgin bir düşüş oldu.

Drop off ↔ somebody

1. Arabayla bir yere giderken benzer istikamette olan birini de götürmek
2. Geçerken birisini arabayla bırakmak
3. Bir yere arabayla giderken bir başkasını da yanına alıp onu gideceği yerin yakınlarında bırakmak

🇺🇸 Can you drop me off at the train station?
🇹🇷 Beni tren istasyonunda bırakabilir misin?
🇺🇸 I can drop you off if you wish.
🇹🇷 İstersen seni bırakabilirim.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu