Cut up
Cut up
Phrasal Verb
1. To cut something into small pieces, especially food. 2. To be very upset or distressed about something that has happened. 3. To be injured in many places, typically as a result of an accident or fight. 4. If a class of students cuts up, they behave badly or disruptively.
1. Cut up ⇄ sth
1. Kesmek
2. Doğramak
Örnekler
She cut up the vegetables for the salad.
Salata için sebzeleri doğradı.
He cut up the leftover pizza into small slices.
Artan pizzayı küçük dilimler halinde kesti.
I cut up the herbs finely to add flavor to the dish.
Yemeğe lezzet katması için otları ince ince doğradım.
Devamını göster
2. Be cut up (about)
1. Üzülmek
2. Morali bozulmak
3. Moralsiz olmak
4. Üzgün olmak
Örnekler
She was cut up and needed some time alone.
Çok üzgündü ve biraz yalnız kalmaya ihtiyacı vardı.
She was cut up by the loss of her dog.
Köpeğini kaybettiği için çok üzgündü.
He was still cut up over losing his job and couldn’t focus on anything else.
İşini kaybettiği için hâlâ çok üzgündü ve başka hiçbir şeye odaklanamıyordu.
Devamını göster
3. Be (badly) cut up
1. Yaralanmak
Örnekler
I was cut up after falling off my bike.
Bisikletten düşüp yaralandım.
The soldier was badly cut up from shrapnel.
Asker şarapnel parçaları yüzünden kötü bir şekilde yaralanmıştı.
He was badly cut up after the car crash.
Araba kazasından dolayı çok kötü yaralanmış.
Devamını göster
4. Cut up
1. Dağılmak
2. Odağını kaybetmek
Örnekler
The class cut up.
Sınıf dağıldı.
When the teacher left the room, the kids cut up and began throwing paper airplanes.
Öğretmen odadan çıktığında, çocuklar dağıldı ve kağıttan uçaklar fırlatmaya başladı.
Devamını göster