Cut in

Cut in

1. Konuşan birinin sözünü kesmek, araya girmek
2. Lafa girmek

🇺🇸 I was trying to explain the situation when he suddenly cut in.
🇹🇷 Durumu açıklamaya çalışırken birden sözümü kesti.
🇺🇸 Can I cut in here? I think there’s something important we’re missing.
🇹🇷 Buraya sözümü kesebilir miyim? Sanırım atladığımız önemli bir şey var.


3. Trafikte hareket halindeki bir aracın önünü tehlikeli bir şekilde kesmek
4. Makas atmak

🇺🇸 A motorcycle cut in just in front of us and we had to slam the brakes.
🇹🇷 Önümüzde bir motosiklet aniden önümüzü kesti ve fren yapmak zorunda kaldık.
🇺🇸 Be careful not to cut in on other cars when changing lanes.
🇹🇷 Şerit değiştirirken diğer araçların önünü kesmemeye dikkat edin.


5. Devreye girmek

🇺🇸 The air conditioner’s thermostat cuts in when the room temperature rises above 25 degrees Celsius.
🇹🇷 Oda sıcaklığı 25 derece Santigrat’ın üzerine çıktığında klimanın termostatı otomatik olarak devreye girer.
🇺🇸 The safety device cuts in automatically.
🇹🇷 Güvenlik cihazı otomatik olarak devreye girer.

Cut someone in on

1. Birisini bir plana veya kazançlı bir işe dahil etmek
2. Paydaş olarak eklemek
3. Pay almak

🇺🇸 If you’re starting a new venture, I want to be cut in on the deal.
🇹🇷 Eğer yeni bir girişim başlatıyorsanız, anlaşmadan pay almak isterim.
🇺🇸 He promised to cut his friend in on the profits of his latest project.
🇹🇷 En son projesinin karlarından arkadaşını pay sahibi yapacağını söz verdi.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu