Come off
Bir nesnenin bir yüzeyden veya yerden ayrılması veya çıkması Kopmak Dökülmek🇺🇸 The paint has come off the walls in several places.
🇹🇷 Duvarların boyası birkaç yerden dökülmüş.
🇺🇸 The button came off my coat.
🇹🇷 Ceketimin düğmesi koptu.
Bir şeyin üzerinden düşmek🇺🇸 He came off his bicycle and injured his knee.
🇹🇷 Bisikletten düştü ve dizini incitti.
🇺🇸 He came off his bike, but wasn’t badly hurt.
🇹🇷 Bisikletinden düşmüş ama kötü yaralanmamış.
Planlanan bir şeyin gerçekleşmesi🇺🇸 The meeting was supposed to happen last Friday, but it didn’t come off.
🇹🇷 Toplantı geçen Cuma gerçekleşmesi gerekiyordu, ama olmadı.
🇺🇸 In the end the trip never came off.
🇹🇷 Nihayetinde yolculuk hiç gerçekleşmedi.
Başarılı olmak Tutmak🇺🇸 The team’s strategy came off brilliantly, securing them the win.
🇹🇷 Ekibin stratejisi mükemmel bir şekilde sonuçlandı ve galibiyeti garantiledi.
🇺🇸 His joke didn’t quite come off as he hoped.
🇹🇷 Şakası pek de umduğu gibi olmadı.
Düzenli alınan bir ilacı bırakmak🇺🇸 It was difficult for her to come off the medication.
🇹🇷 İlacı bırakmak onun için zordu.
🇺🇸 Dr. House finally came off the vicodin.
🇹🇷 Dr. House nihayet vicodini bıraktı.
Geç bunları! Yeme bizi! Hadi oradan!🇺🇸 Come off it! You can’t expect me to believe that story.
🇹🇷 Hadi oradan! Bu hikayeye inanmamı bekleyemezsin.
🇺🇸 Oh come off it! You can’t seriously be saying you knew nothing about this.
🇹🇷 Ah yeme beni! Cidden bu konuda hiçbir şey bilmediğini söylüyor olamazsın.