Come forward
Come forward
1. Gönüllü olmak
2. Yardım için istekli olmak
3. Öne çıkmak
🇺🇸 So far, only one candidate has come forward.
🇹🇷 Şu ana kadar sadece bir aday öne çıktı.
🇺🇸 After the accident, several bystanders came forward to provide first aid.
🇹🇷 Kazadan sonra çevredeki birkaç kişi ilk yardım için öne atıldı.