Come apart
Come apart
Phrasal Verb
1. When a situation, relationship, or agreement breaks down and can no longer be successful. 2. To have many problems and be on the verge of failing completely. 3. When something breaks or separates into pieces, often accidentally, due to poor condition or lack of strength.
1. Come apart
1. Ayrılmak
2. Dağılmak
3. Yollarını ayırmak
4. Bitmek
Örnekler
Their partnership came apart after several disagreements.
Ortaklıkları birkaç anlaşmazlıktan sonra dağıldı.
Their relationship came apart.
İlişkileri bitti.
Devamını göster
2. Come apart at the seams
1. Başarısız olmak
2. Tutmamak
Örnekler
The team’s strategy came apart in the second half of the game.
Takımın stratejisi oyunun ikinci yarısında başarısız oldu.
3. Come apart
1. Parçalara ayrılmak
2. Parçalarına ayrılmak
3. Parçalanmak
Örnekler
That toy is so fragile; it comes apart easily.
Bu oyuncak çok kırılgan; kolayca parçalanıyor.
The old chair came apart when I sat on it.
Eski sandalyenin üzerine oturunca parçalandı.
Devamını göster