Come apart
Come apart
1. Bir nesnenin parçalara ayrılması
2. Parçalara ayrılmak
3. Dağılmak
🇺🇸 The old book came apart when I tried to open it.
🇹🇷 Eski kitabı açmaya çalıştığımda dağıldı.
🇺🇸 That toy is so fragile; it comes apart easily.
🇹🇷 Bu oyuncak çok kırılgan; kolayca parçalanıyor.
4. Başarısız olmak
🇺🇸 Their marriage began to come apart after years of problems.
🇹🇷 Yıllar süren sorunlardan sonra evlilikleri dağılmaya başladı.
🇺🇸 The team’s strategy came apart in the second half of the game.
🇹🇷 Takımın stratejisi oyunun ikinci yarısında başarısız oldu.