Come along

Come along
tr Bir yere varması
tr Ortaya çıkması
tr Görünürde olması

🇺🇸 We waited for a while, and finally a taxi came along.
🇹🇷 Bir süre bekledik ve nihayet bir taksi geldi.
🇺🇸 Keep an eye out for opportunities that might come along.
🇹🇷 Ortaya çıkabilecek fırsatları gözlemlemeye devam et.

Be coming along
tr Gelişme göstermek
tr İlerleme göstermek
tr Aşama kat etmek
tr İlerlemek

🇺🇸 Your English is coming along really well.
🇹🇷 İngilizcen gerçekten çok iyi gidiyor.
🇺🇸 I’m working on a new project, and it’s coming along nicely.
🇹🇷 Yeni bir proje üzerinde çalışıyorum ve güzel ilerliyor.

Come along
tr Bir yere birisiyle birlikte gitmek
tr Birlikte gitmek

🇺🇸 We’re going to the beach. Would you like to come along?
🇹🇷 Sahile gidiyoruz. Sen de gelmek ister misin?
🇺🇸 We’re going to the movie, do you want to come along?
🇹🇷 Sinemaya gidiyoruz, sen de gelmek ister misin?

Come along
tr Bir yere birisinden sonra gitmek
tr Birlikte bir yere gideceği kişiden sonra gitmek

🇺🇸 You start the hike; I’ll come along in a bit.
🇹🇷 Sen yürüyüşe başla, ben birazdan gelirim.
🇺🇸 You go on ahead, I’ll come along later.
🇹🇷 Siz gidin, ben sonra gelirim.

Come along!
tr Acele et!
tr Çabuk ol!
tr Hadi!
tr Hadisene!

🇺🇸 Come along! You can solve this puzzle.
🇹🇷 Hadi! Bu bulmacayı çözebilirsin.
🇺🇸 Come along! We’re all waiting for you!
🇹🇷 Hadisene! Hepimiz seni bekliyoruz!

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu