Come across
“Come across” Fiilinin Anlamıus | |
---|---|
Kelime | Anlamı |
Come across sb/sth 1 ↔️ similar to | 1. rast gelmek 2. denk gelmek 3. karşılaşmak |
🇺🇸 I came across an old photo album while cleaning the attic. 🇹🇷 Tavan arasını temizlerken eski bir fotoğraf albümüne denk geldim. 🇺🇸 She came across her childhood friend in the city by accident. 🇹🇷 Şehirde tesadüfen çocukluk arkadaşıyla karşılaştı. | |
Come across sth 2 | 1. sorunla karşılaşmak 2. zorluklarla karşılaşmak 3. karşılaşmak |
🇺🇸 We came across some difficulties while setting up the project. 🇹🇷 Projeyi kurarken bazı zorluklarla karşılaştık. 🇺🇸 During the investigation, they came across unexpected obstacles. 🇹🇷 Soruşturma sırasında beklenmedik engellerle karşılaştılar. | |
Come across 3 ↔️ similar to | 1. izlenimini vermek 2. izlenim bırakmak 3. … gibi görünmek 4. … gibi gelmek |
🇺🇸 He came across as quite charming in the interview. 🇹🇷 Mülakatta oldukça çekici bir izlenim bıraktı. 🇺🇸 She comes across as confident and friendly. 🇹🇷 Kendine güvenen ve arkadaş canlısı biri gibi görünüyor. 🇺🇸 He came across as someone you could trust. 🇹🇷 Güvenebileceğiniz biri gibi geldi. | |
come across well/badly 3.1 | 1. iyi/kötü izlenim vermek 2. iyi/kötü bir izlenim bırakmak 3. iyi/kötü anlaşılmak |
🇺🇸 She came across well during the job interview. 🇹🇷 İş görüşmesi sırasında iyi bir izlenim bıraktı. 🇺🇸 His remarks came across badly and offended some people. 🇹🇷 Sözleri yanlış anlaşıldı ve bazı insanları rahatsız etti. 🇺🇸 Despite his efforts, he came across badly in the meeting. 🇹🇷 Tüm çabalarına rağmen toplantıda kötü bir izlenim bıraktı. | |
come across as (being) sth 3.2 | 1. … olduğu izlenimini vermek 2. …miş gibi görünmek 3. … (gibi) gelmek |
🇺🇸 He comes across as being very knowledgeable. 🇹🇷 Çok bilgili biriymiş gibi görünüyor. 🇺🇸 The speech came across as sincere and heartfelt. 🇹🇷 Konuşma samimi ve içten geldi. 🇺🇸 He often comes across as being too serious. 🇹🇷 Çoğu zaman aşırı ciddiymiş gibi görünüyor. | |
Come across 6 ↔️ similar to | 1. anlaşılır kılmak 2. ortaya çıkarmak 3. yansımak 4. belli olmak 5. ifade etmek 6. aktarmak |
🇺🇸 The urgency of the situation came across clearly in his speech. 🇹🇷 Durumun aciliyeti konuşmasında açıkça ortaya çıktı. 🇺🇸 The author’s frustration comes across in the tone of the writing. 🇹🇷 Yazarın hayal kırıklığı yazının tonuna da yansıyor. 🇺🇸 The message should come across more clearly. 🇹🇷 Mesaj daha net bir şekilde ifade edilmelidir. |