Clear up
Clear up
Phrasal Verb 
1. To organize and tidy a place by putting things back where they belong, especially after an event. 2. To clean and tidy a place that someone else has left messy. 3. To resolve a problem or clarify a situation where there’s confusion or disagreement. 4. To discover the reason behind something unusual or difficult to understand. 5. When an illness or infection improves and disappears, often with the help of medicine. 6. When the weather stops raining and becomes nicer.
1. Clear up (⇄ sth)
1. Düzenlemek
2. Toparlamak
3. Etrafı toparlamak
Örnekler
They spent the afternoon clearing up the living room.
Öğleden sonrayı oturma odasını toplayarak geçirdiler.
She asked them to help clear up the conference room after the meeting.
Toplantıdan sonra konferans salonunu toplamasına yardım etmelerini istedi.
Devamını göster2. Clear up after sb
1. Arkasını toplamak
2. Ardını toplamak
Örnekler
She cleared up after her husband.
Kocasının arkasını topladı.
I’m sick and tired of cleaning up after you!
Arkanı toplamaktan bıktım usandım!
Devamını göster3. Clear up (⇄ sth)
1. Çözmek
2. Ortadan kaldırmak
3. Gidermek
4. Düzeltmek
Örnekler
She needed to clear up the misunderstanding between John and Jane.
John ve Jane arasındaki yanlış anlaşılmayı düzeltmesi gerekiyordu.
He called to clear up any doubts about the contract details.
Sözleşme detaylarıyla ilgili şüpheleri gidermek için aradı.
They worked together to clear up the confusion about the project deadlines.
Projenin teslim tarihleriyle ilgili kafa karışıklığını gidermek için birlikte çalıştılar.
Devamını göster4. Clear up (⇄ sth)
1. Çözmek
2. Nedeni bulmak
3. Ortaya çıkarmak
4. Aydınlatmak
5. Açığa kavuşturmak
Örnekler
The case was never cleared up completely.
Olay hiçbir zaman tam olarak aydınlatılamadı.
Officials have been unable to clear up the mystery behind the accident.
Yetkililer kazanın ardındaki sır perdesini henüz aralayamadı.
She wants to clear up the reasons for his strange behavior.
Onun tuhaf davranışlarının nedenlerini açıklığa kavuşturmak istiyor.
Devamını göster5. Clear up (⇄ sth)
1. İyileşmek
2. Geçmek
3. Düzelmek
Örnekler
His cold finally cleared up after taking the antibiotics.
Antibiyotikleri aldıktan sonra soğuk algınlığı nihayet geçti.
The rash began to clear up after she started the prescribed medication.
Reçete edilen ilaca başladıktan sonra kızarıklık geçmeye başladı.
Her headache cleared up after she took the medication.
İlacı aldıktan sonra baş ağrısı geçti.
Devamını göster6. It clears up
1. Havanın açması
2. Havanın düzelmesi
Örnekler
After a gloomy day, the weather finally cleared up, and the sun came out.
Kasvetli bir günün ardından nihayet hava düzeldi ve güneş açtı.
The sky will clear up by this afternoon.
Öğleden sonra hava açacak.
It cleared up just in time for the football match.
Hava futbol maçı için tam zamanında açıldı.
Devamını göster