Clean up

Clean up ↔️ something

1. Bir yeri tam anlamıyla temizlemek ve düzenlemek
2. Tertemiz etmek
3. Ak pak etmek

🇺🇸 We’re organizing a community event to clean up the local park.
🇹🇷 Yerel parkı temizlemek için bir topluluk etkinliği düzenliyoruz.
🇺🇸 The students helped to clean up the classroom after the art project.
🇹🇷 Öğrenciler sanat projesinin ardından sınıfın temizlenmesine yardımcı oldular.


4. Bir yerin veya organizasyonun ahlaki standartlarını iyileştirmek
5. Ahlaki standartları yükseltmek

🇺🇸 The new mayor is committed to cleaning up the city’s reputation.
🇹🇷 Yeni belediye başkanı şehrin itibarını temizlemeye kararlı.
🇺🇸 It’s high time Super League cleaned up its image.
🇹🇷 Süper Lig’in imajını düzeltmesinin tam zamanı.

Clean yourself up

1. Kendini temizlemek
2. Üstünü başını temizlemek
3. Temizlenmek

🇺🇸 After fixing the car, he went to clean himself up.
🇹🇷 Arabayı tamir ettikten sonra temizlenmeye gitti.
🇺🇸 Let me just go clean myself up.
🇹🇷 Gidip üstümü başımı bi temizleyeyim.

Clean up your act

1. Akıllıca ve sorumlu bir şekilde davranmaya başlamak
2. Kendine çeki düzen vermek

🇺🇸 The company could face heavy fines if they fail to clean up their act.
🇹🇷 Şirket, davranışlarını düzeltmediği takdirde ağır para cezalarıyla karşı karşıya kalabilir.
🇺🇸 He needs to clean up his act if he wants to keep his job.
🇹🇷 İşini kaybetmek istemiyorsa kendine çeki düzen vermeli.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu