Chip in

Chip in

Bilgi
Yazı Boyutu
Ses Favori
Phrasal Verb Kapat
1. To contribute a small amount of money to pay for something together.

2. To join a conversation by adding a comment or remark.
1. Chip in
1. Aralarında para toplamak
2. Katkıda bulunmak
3. Bağışta bulunmak
Örnekler
For our teacher’s retirement gift, each of us chipped in five dollars.
Öğretmenimizin emeklilik hediyesi için her birimiz beşer dolar koyduk.
We all chipped in to buy John a graduation present.
John’a mezuniyet hediyesi almak için aramızda para topladık.
They all chipped in to buy a gift for their friend’s birthday.
Arkadaşlarının doğum gününe bir hediye almak için aralarında para topladılar.
Göster/Gizle Devamını göster
2. Chip in
1. Dile getirmek
2. Fikrini söylemek
3. Fikrini belirtmek
4. Düşüncelerini söylemek
5. Araya girmek
Örnekler
She chipped in with her opinion during the meeting.
Toplantı sırasında görüşlerini dile getirdi.
They all chipped in with ideas as the discussion went on.
Tartışma devam ederken hepsi fikirlerini belirttiler.
“I think we should consider other options,” she chipped in.
“Bence diğer seçenekleri de değerlendirmeliyiz,” diye araya girdi.
Göster/Gizle Devamını göster

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu