Check out

Check out ↔️ someone

1. Otelden vb. çıkış yapmak
2. Hesabı ödeyip çıkış yapmak
3. Kaydını kapatmak

🇺🇸 We have to check out of the hotel by 11 AM.
🇹🇷 Sabah 11’de otelden ayrılmamız gerekiyor.
🇺🇸 They checked out and headed to the airport.
🇹🇷 Çıkış yaptılar ve havaalanına doğru yola çıktılar.

Check out ↔️ something

1. Doğru veya kabul edilebilir olup olmadığını kontrol etmek
2. Doğrulamak

🇺🇸 Before we proceed, let’s check out these facts.
🇹🇷 Devam etmeden önce bu bilgileri kontrol edelim.
🇺🇸 He checked out the references given by the applicant.
🇹🇷 Başvuran tarafından verilen referansları kontrol etti.


3. Kütüphaneden kitap ödünç almak
4. Kitap ödünç almak

🇺🇸 I checked out a few novels for the weekend.
🇹🇷 Hafta sonu için birkaç roman ödünç aldım.
🇺🇸 You can check out up to five books at a time from the library.
🇹🇷 Kütüphaneden aynı anda en fazla beş kitap ödünç alabilirsiniz.

Check out ↔️ someone/something

1. İlginç veya çekici bulunan bir şeyi veya kişiyi incelemek
2. Analiz etmek
3. Anlamaya çalışmak

🇺🇸 They checked out the new restaurant in town.
🇹🇷 Şehirdeki yeni restoranı incelediler.
🇺🇸 Check out this article; it’s really interesting.
🇹🇷 Bu makaleye bir göz at; gerçekten ilginç.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu