Carry off

Carry off

Bilgi
Yazı Boyutu
Ses Favori
Phrasal Verb Kapat
1. To succeed in doing something difficult, even when failure is likely.

2. To win a prize.

3. To make a particular outfit or style look great on you.

4. To steal something, a term often used in news reports.

5. To die from a disease.
1. Carry it off
1. Zor olsa da başarmak
2. Bir şekilde halletmek
3. Üstesinden gelmek
4. Başarmak
5. Altından kalkmak
Örnekler
Despite the challenges, she managed to carry it off.
Zorluklara rağmen, bu işin altından kalkmayı başardı.
She took a big risk, but her determination helped her carry it off.
Büyük bir risk aldı, ancak kararlılığı bunu başarmasına yardımcı oldu.
Even though the project was complex, the team carried it off without a hitch.
Proje karmaşık olmasına rağmen, ekip sorunsuz bir şekilde üstesinden geldi.
Göster/Gizle Devamını göster
2. Carry off ⇄ sth
1. Kazanmak
2. Ödüle layık görülmek
3. Ödül almak
Örnekler
She carried off the top prize at the science fair.
Bilim fuarında birincilik ödülünü aldı.
The film carried off several awards at the festival.
Film festivalde birçok ödüle layık görüldü.
Emma Stone carried off the prize for best actress, for her role in the film “Poor Things”.
Emma Stone, “Poor Things” filmindeki rolüyle en iyi kadın oyuncu ödülünü aldı.
Göster/Gizle Devamını göster
3. Carry off ⇄ sth
1. Taşımak
2. Giyinmek
3. Üzerine yakışmak
Örnekler
She carried off the bold red dress with elegance.
Cesur kırmızı elbiseyi zarafetle taşıdı.
Not everyone can rock that outfit, but Emma carried it off perfectly.
Bu kıyafeti herkes taşıyamaz ama Emma mükemmel bir şekilde taşıdı.
He can carry off a suit like no one else.
Takım elbise kimsede durmadığı gibi üzerinde duruyor.
Göster/Gizle Devamını göster
4. Carry off ⇄ sth
1. Çalmak
2. Yürütmek
3. Hırsızlık yapmak
Örnekler
The robbers managed to carry off a large sum of cash from the bank.
Soyguncular bankadan büyük miktarda nakit para çalmışlar.
The news reported that the burglars carried off several high-end electronics.
Haberde, hırsızların çok sayıda üst düzey elektronik eşyayı çaldıkları bildirildi.
Göster/Gizle Devamını göster
5. Be carried off
1. Ölmek
2. Hastalıktan ölmek
3. Hastalığa yenik düşmek
4. Hayatını kaybetmek
Örnekler
Many were carried off by the disease before a cure was found.
Birçoğu tedavi bulunamadan hastalığa yenik düştü.
She was devastated when her friend was carried off by the rare illness.
Arkadaşı nadir görülen bu hastalığa yenik düştüğünde yıkılmıştı.
The outbreak was so severe that it carried off several people.
Salgın o kadar şiddetliydi ki pek çok insan hayatını kaybetti.
Göster/Gizle Devamını göster

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu