Care for

Care for someone

1. Bakmak
2. Bakımını üstlenmek
3. Bakımıyla ilgilenmek

🇺🇸 She spent years caring for her elderly mother.
🇹🇷 Yaşlı annesine bakmak için yıllarını harcadı.
🇺🇸 Many families hire a nurse to care for sick relatives.
🇹🇷 Birçok aile, hasta yakınlarına bakmak için hemşire tutar.

Care for something

1. İyi durumda tutmak

🇺🇸 Regular oil changes are necessary for caring for your car.
🇹🇷 Arabanızın bakımı için düzenli yağ değişimleri gerekir.
🇺🇸 He showed me how to care for the new plants in my garden.
🇹🇷 Bahçemdeki yeni bitkilere nasıl bakacağımı gösterdi.

Would you care for something?

1. Birine kibarca bir şey isteyip istemediğini sormak

🇺🇸 Would you care for another drink?
🇹🇷 Bir içki daha ister misin?
🇺🇸 Would you care for another tea?
🇹🇷 Bir çay daha ister misiniz?

Not care for something

1. Hoşlanmamak

🇺🇸 I don’t care for spicy food much.
🇹🇷 Acılı yiyeceklerden pek hoşlanmam.
🇺🇸 She mentioned that she doesn’t care for loud music.
🇹🇷 Yüksek sesli müzikten hoşlanmadığını söyledi.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu