Call up
“Call up” Fiilinin Anlamıus | |
---|---|
Kelime | Anlamı |
Call up (⇄ sb/sth) 1 ↔️ similar to | 1. aramak 2. telefon etmek |
🇺🇸 Call me up when you reach the airport. 🇹🇷 Havaalanına varınca beni ara. 🇺🇸 I’ll call you up later to confirm the details. 🇹🇷 Ayrıntıları teyit etmek için seni daha sonra arayacağım. 🇺🇸 He called up John to ask for advice about the job offer. 🇹🇷 İş teklifi hakkında tavsiye istemek için John’u aradı. 🇺🇸 Don’t forget to call up your mother. 🇹🇷 Anneni aramayı unutma. | |
Be called up 2 ↔️ similar to | 1. çağrılmak 2. askere çağrılmak |
🇺🇸 He was called up for military service right after he finished college. 🇹🇷 Üniversiteyi bitirdikten hemen sonra askere çağrıldı. 🇺🇸 My grandfather was called up to serve in the navy during the war. 🇹🇷 Büyükbabam savaş sırasında donanmaya hizmet etmek için çağrılmış. 🇺🇸 Many young men were nervous about being called up to the army during that time. 🇹🇷 O dönemde pek çok genç erkek askere çağrılma konusunda tedirgindi. 🇺🇸 John was called up to the air force just before his wedding. 🇹🇷 John düğününden hemen önce hava kuvvetlerine çağrılmıştı. | |
Call up ⇄ sb 3 | 1. milli takıma çağırmak 2. çağrılmak |
🇺🇸 The young athlete was thrilled to be called up for the national team. 🇹🇷 Genç sporcu milli takıma çağrıldığı için çok heyecanlıydı. 🇺🇸 Harry Kane was called up to represent her country at the World Cup. 🇹🇷 Harry Kane ülkesini dünya kupasında temsil etmek üzere milli takıma çağrıldı. 🇺🇸 John Terry was called up to the national team after Rio Ferdinand’s injury. 🇹🇷 John Terry, Rio Ferdinand’ın sakatlanmasının ardından milli takıma çağrıldı. | |
Call up ⇄ sth 4 | 1. bilgisayar belleğinden çağırmak 2. veri çağırmak |
🇺🇸 To check the latest sales data, you need to call up the report on your computer. 🇹🇷 En son satış verilerini kontrol etmek için raporu bilgisayarınızda çağırmanız gerekir. 🇺🇸 After entering the search terms, the system will call up all relevant documents. 🇹🇷 Arama terimleri girildikten sonra, sistem ilgili tüm belgeleri çağıracaktır. | |
Call up ⇄ sth 5 ↔️ similar to | 1. canlandırmak 2. anımsatmak 3. çağrıştırmak |
🇺🇸 The old song called up memories of our childhood summers. 🇹🇷 Eski şarkı çocukluk yazlarımızın anılarını canlandırdı. 🇺🇸 The movie’s soundtrack called up feelings of a past relationship. 🇹🇷 Filmin müziği geçmiş bir ilişkiye dair duyguları çağrıştırıyordu. |