Butt in

Butt in

1. Araya girmek
2. Sözünü kesmek
3. Konuşmayı bölmek

🇺🇸 Stop butting in!
🇹🇷 Burnunu sokma!
🇺🇸 Will you please stop butting in!
🇹🇷 Lütfen araya girmeyi keser misin?

Butt in (on someone)

1. Salça olmak
2. Burnunu sokmak
3. Maydanoz olmak

🇺🇸 They don’t want outsiders butting in on their decision-making.
🇹🇷 Dışarıdan gelenlerin karar alma süreçlerine karışmasını istemezler.
🇺🇸 Sorry to butt in on you like this, but there’s an important call.
🇹🇷 Böyle araya girdiğim için üzgünüm ama önemli bir telefon var.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu