Burst out
Burst out
1. Aniden gülmeye, ağlamaya, şarkı söylemeye vb. başlamak
🇺🇸 Everyone burst out laughing.
🇹🇷 Herkes kahkahalara boğuldu.
🇺🇸 The child burst out crying when he dropped his ice cream.
🇹🇷 Çocuk dondurmasını düşürünce aniden ağlamaya başladı.
2. Aniden bağırarak bir şeyler söylemek
🇺🇸 “That’s unfair!” he burst out during the meeting.
🇹🇷 “Bu adil değil!” diye toplantı sırasında aniden bağırdı.
🇺🇸 “Don’t go!” he burst out.
🇹🇷 “Gitme!” diye bağırdı.