Burn up

Burn up ↔️ something
tr Tamamen yanıp yok olmak

🇺🇸 The pile of old magazines burned up in the fireplace.
🇹🇷 Eski dergi yığını şöminede tamamen yandı.
🇺🇸 Dry grass in the field burned up quickly during the summer.
🇹🇷 Tarladaki kuru otlar yazın hızla yandı.

Burn up ↔️ something
tr Bir şeyi dikkatsizce çok kullanmak
tr İsraf etmek

🇺🇸 Leaving lights on all day burns up a lot of energy.
🇹🇷 Tüm gün ışıkları açık bırakmak çok enerji tüketir.
🇺🇸 His old car burns up more fuel than newer models.
🇹🇷 Eski arabası, yeni modellere göre daha fazla yakıt tüketiyor.

Be burning up
tr Hastalık nedeniyle ateşi olmak
tr Yanmak

🇺🇸 She’s burning up with fever; we should call a doctor.
🇹🇷 Ateşten yanıyor; bir doktor çağırmalıyız.
🇺🇸 “You’re burning up!” she said, touching his forehead.
🇹🇷 Alnına dokunup “Yanıyorsun!” dedi.

Burn up someone
tr birini çok sinir etmek
tr birini kızdırmak

🇺🇸 His careless comments really burn me up.
🇹🇷 Dikkatsiz yorumları beni gerçekten çok sinirlendiriyor.
🇺🇸 It burns her up to see waste in the office.
🇹🇷 Ofiste israfı görmek onu çok öfkelendiriyor.

Burn up ↔️ something
tr Vücutta enerjiyi kullanmak
tr Kalori yakmak

🇺🇸 Jogging every morning helps him burn up calories.
🇹🇷 Her sabah koşmak, onun kalori yakmasına yardımcı oluyor.
🇺🇸 Aerobic exercises are good for burning up fat.
🇹🇷 Aerobik egzersizler, yağ yakmak için iyidir.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu