Break through
Break through
1. Bir engeli aşmak
2. Üstesinden gelmek
🇺🇸 The rescue team broke through the wall to reach the trapped people.
🇹🇷 Kurtarma ekibi, mahsur kalan insanlara ulaşmak için duvarı aştı.
🇺🇸 Rebels broke through and captured the capital.
🇹🇷 İsyancılar yarmayı başardı ve başkenti ele geçirdi.
3. Bir alanda önemli bir ilerleme yapmak
4. Önemli bir başarı elde etmek
🇺🇸 After years of research, the scientists finally broke through with a new vaccine.
🇹🇷 Yıllar süren araştırmalardan sonra bilim insanları nihayet yeni bir aşı buldu.
🇺🇸 Her novel represented a major breakthrough in modern literature.
🇹🇷 Romanı, modern edebiyatta büyük bir atılımı temsil ediyordu.