Break off
Break something off
1. Bir şeyi koparmak veya ayırmak
🇺🇸 He accidentally broke off a piece of the statue while cleaning it.
🇹🇷 Temizlerken kazara heykelin bir parçasını kopardı.
🇺🇸 One of the car’s wing mirrors had broken off.
🇹🇷 Arabanın kanat aynalarından biri kırılmıştı.
Break off
1. Bir ilişkiyi, görüşmeyi veya müzakereleri sonlandırmak
🇺🇸 The peace talks broke off without any agreement.
🇹🇷 Barış görüşmeleri herhangi bir anlaşma olmadan sona erdi.
🇺🇸 Anna broke off their engagement only a few weeks before they were due to be married.
🇹🇷 Anna, evlenmelerine sadece birkaç hafta kala nişanı bozdu.