Believe in
“Believe in” Fiilinin Anlamıus | |
---|---|
Kelime | Anlamı |
Believe in sth 1 ↔️ similar to | 1. inanmak 2. itikat etmek |
🇺🇸 She believes in God and attends church regularly. 🇹🇷 Tanrı’ya inanıyor ve düzenli olarak kiliseye gidiyor. 🇺🇸 Many people believe in the principles of Buddhism. 🇹🇷 Pek çok insan Budizm’in ilkelerine inanır. 🇺🇸 She doesn’t believe in any religion, but she respects others’ beliefs. 🇹🇷 Herhangi bir dine inanmıyor ama başkalarının inançlarına saygı duyuyor. | |
Believe in sth 2 ↔️ similar to | 1. desteklemek 2. güvenmek 3. inanmak |
🇺🇸 She believes in hard work as the key to success. 🇹🇷 Başarının anahtarının çok çalışmak olduğuna inanıyor. 🇺🇸 He believes in kindness and helping others. 🇹🇷 İyiliğe ve başkalarına yardım etmeye inanır. 🇺🇸 I believe in equal opportunities. 🇹🇷 Fırsat eşitliğine inanıyorum. | |
Believe in doing sth 3 | 1. … yapmayı desteklemek 2. … yapmaya güvenmek 3. … yana olmak 4. … yapmaya inanmak |
🇺🇸 She believes in doing things honestly. 🇹🇷 İşleri dürüstçe yapmaktan yanadır. 🇺🇸 I believe in making decisions based on fairness. 🇹🇷 Kararların adalete dayalı olarak alınmasına inanırım. 🇺🇸 We believe in growing and learning continuously. 🇹🇷 Sürekli büyümekten ve öğrenmekten yanayız. | |
Believe in sb 4 | 1. … güvenim tam 2. birine güvenmek 3. … inancım tam |
🇺🇸 I believe in John to become a great leader. 🇹🇷 John’un büyük bir lider olacağına güvenim tam. 🇺🇸 They believe in her completely. 🇹🇷 Ona güvenim tam. | |
Believe in oneself 5 | 1. kendine güvenmek 2. kendine inanmak 3. başaracağına inanmak |
🇺🇸 She learned to believe in herself despite the challenges. 🇹🇷 Zorluklara rağmen kendi gücüne inanmayı öğrendi. 🇺🇸 You need to believe in yourself to overcome obstacles. 🇹🇷 Engelleri aşmak için kendine inanmalısın. |