Bank on
Bank on someone
1. Birinin yardımına güvenmek
2. Birine bel bağlamak
3. Birinden medet ummak
🇺🇸 I’m banking on Sarah to finish the report by Friday.
🇹🇷 Cuma gününe kadar raporu bitirmesi için Sarah’a güveniyorum.
🇺🇸 They were banking on the lawyer to get a favorable verdict.
🇹🇷 Avukatın lehte bir karar almasını umuyorlardı.
Bank on something
1. Bir şeye güvenmek
2. Bir şeye bel bağlamak
3. Bir şeyden medet umma
🇺🇸 We’re banking on good weather for our outdoor wedding.
🇹🇷 Açık hava düğünümüz için iyi hava koşullarından medet umuyoruz.
🇺🇸 He’s banking on a promotion to pay for the new house.
🇹🇷 Yeni evin parasını ödemek için terfiye güveniyor.