"Dog" Kelimesinin Anlamı

Dog

Bilgi
Yazı Boyutu
Ses Favori
Part of Speech Kapat
Noun · Countable · A1: A domesticated carnivorous mammal, often kept as a pet or used for hunting.

Noun · Informal: A derogatory term for a disreputable or untrustworthy person.

Verb · Transitive: To follow or pursue closely and persistently.

Verb · Transitive: To trouble or harass persistently; to cause continuous difficulties.
Anlamlar
1. Köpek
2. İt
3. Güvenilmez
4. Alçak
5. Adi
6. Köpek!
7. Peşini bırakmamak
8. Peşine düşmek
9. Zorluk çıkarmak
10. Sekteye uğratmak
Örnekler
My father’s gone out to walk the dog.
Babam köpeği gezdirmeye çıktı.
The paparazzi dogged the celebrity wherever she went.
Paparazziler ünlü nereye giderse gitsin peşini bırakmıyordu.
His career was dogged by a series of setbacks.
Kariyeri bir dizi aksilik yüzünden sekteye uğradı.
Göster/Gizle Devamını göster

“Dog” İçeren Terimler

Hot dog!
1. Harika!
Dog eat dog
1. Kıyasıya rekabet
2. Kıran kırana rekabet
3. Kıran kırana mücadele
4. Rekabetçi ve acımasız bir ortam
A dog’s life
1. Sıkıntılı bir hayat
Put on the dog
1. Hava atmak
2. Caka satmak
3. Gösteriş yapmak
Sick as a dog
1. Çok hasta olmak
Work like a dog
1. Çok çalışmak
2. Köpek gibi çalışmak
Every dog has its day
1. Talih bir gün herkese güler
2. Şans bir gün bize de güler
3. Bir noktada herkes başarıya ulaşır
Fight like cat and dog
1. Şiddetli şekilde tartışmak veya kavga etmek
2. Kedi köpek gibi didişmek
The hair of the dog (that bit you)
1. Akşamdan kalma halinle sabah uyanınca bir duble daha içmek
You can’t teach an old dog new tricks
1. Eski alışkanlıkları değiştirmek zordur
2. Huylu huyundan vazgeçmez
Başa dön tuşu