"Lamb" Kelimesinin Anlamı
Lamb
Part of Speech
Noun · Countable · B1: A young sheep.
Noun · Uncountable (Gastronomy): Meat from a young sheep.
Noun · Spoken: A term of endearment meaning “my dear” or “sweetheart.”
Verb · Intransitive: To give birth to a lamb.
Noun · Uncountable (Gastronomy): Meat from a young sheep.
Noun · Spoken: A term of endearment meaning “my dear” or “sweetheart.”
Verb · Intransitive: To give birth to a lamb.
Anlamlar
1. Kuzu
2. Kuzu eti
3. Kuzum, kuzucuğum
4. Kuzulamak
Örnekler
The shepherd watched over the newborn lambs.
Çoban yeni doğan kuzulara göz kulak oldu.
Çoban yeni doğan kuzulara göz kulak oldu.
She held the little lamb gently in her arms.
Küçük kuzuyu nazikçe kollarının arasına aldı.
Küçük kuzuyu nazikçe kollarının arasına aldı.
He marinated the lamb with herbs and garlic.
Kuzu etini otlar ve sarımsakla marine etti.
Kuzu etini otlar ve sarımsakla marine etti.
Come here, my little lamb, and give me a hug.
Gel bakayım buraya, kuzucuğum, sarıl bana.
Gel bakayım buraya, kuzucuğum, sarıl bana.
The ewe lambed twins this year.
Koyun bu yıl ikiz kuzuladı.
Koyun bu yıl ikiz kuzuladı.
Devamını göster
“Lamb” İçeren Terimler
Lamb’s ear
1. Kuzu kulağı bitkisi
Sacrificial lamb
1. Kurbanlık kuzu
Lamb’s lettuce
1. Kuzukulağı marulu
Lamb’s quarter
1. Kuzukulağı otu
Lamb of God
1. Hz. İsa
Mutton dressed as lamb
1. Yaşına uygun giyinmeyen kadın
2. Genç kız gibi giyinen yaşlı kadın
Like a lamb to the slaughter
1. Kurbanlık koyun gibi (çaresizce bir duruma gitmek)
You might as well be hanged for a sheep as for a lamb
1. Çalacaksan büyük çal
2. Battı balık yan gider
3. Boğulacaksan büyük denizde boğul