"Headhunted" İfadesinin Anlamı
Headhunt
Verb
To actively seek out and recruit highly skilled or desirable individuals for a job, often directly from their current position.
Anlamlar
1. yetenek avcılığı yapmak
2. nitelikli birini kendi işine çekmeye çalışmak
3. başka bir şirkette çalışan kişiyi işe çekmek
4. doğrudan bir iş teklifinde bulunmak
Örnekler
She was headhunted by a rival company for her expertise in marketing.
Pazarlama konusundaki uzmanlığı nedeniyle rakip bir şirket tarafından işe alınmak istendi.
The IT specialist was headhunted to lead the new project.
IT uzmanı, yeni projeyi yönetmek için işe alındı.
Headhunting has become common for top-level positions in many industries.
Birçok sektörde üst düzey pozisyonlar için yetenek avcılığı yaygın hale geldi.
Diğer örnekleri göster