"Fox" Kelimesinin Anlamı
Fox
Part of Speech
Noun · Countable · B2: A small, wild animal known for its cunning and bushy tail.
Noun · Uncountable: Fur obtained from a fox.
Noun · Countable · Informal: A clever or attractive person.
Verb · Transitive: To confuse or outwit someone.
Noun · Uncountable: Fur obtained from a fox.
Noun · Countable · Informal: A clever or attractive person.
Verb · Transitive: To confuse or outwit someone.
Anlamlar
1. Tilki
2. Tilki kürkü
3. Kurnaz
4. Çok çekici kadın
5. Karmaşık hale getirmek
6. Kafa karıştırmak
7. Ketempereye getirmek
8. Oyuna getirmek
Örnekler
She saw a fox in the early morning.
Sabahın erken saatlerinde tilki görmüş.
Sabahın erken saatlerinde tilki görmüş.
The complex instructions foxed everyone in the room.
Karmaşık talimatlar odadaki herkesin kafasını karıştırdı.
Karmaşık talimatlar odadaki herkesin kafasını karıştırdı.
He managed to fox him with a clever trick.
Zekice bir numarayla onu kandırmayı başardı.
Zekice bir numarayla onu kandırmayı başardı.
Devamını göster
“Fox” İçeren Terimler
Flying fox
1. Büyük yarasa
Fox hunting
1. Tilki avı
Silver fox
1. Gümüş tilki
Toy fox terrier
1. Oyuncak tilki terrieri