"Advantage" Kelimesinin Anlamı
Advantage
Part of Speech
Noun · Countable/Uncountable · A2: A condition or circumstance that puts one in a favorable or superior position.
Anlamlar
1. Avantaj
2. Üstünlük
Örnekler
Experience gives older workers an advantage over younger ones.
Deneyim, yaşlı çalışanlara gençlere karşı bir avantaj sağlar.
Deneyim, yaşlı çalışanlara gençlere karşı bir avantaj sağlar.
He used his position to gain an unfair advantage.
Pozisyonunu haksız bir avantaj elde etmek için kullandı.
Pozisyonunu haksız bir avantaj elde etmek için kullandı.
This software provides a competitive advantage in the market.
Bu yazılım, piyasada rekabet avantajı sağlar.
Bu yazılım, piyasada rekabet avantajı sağlar.
Devamını göster
“Advantage” İçeren Terimler
Advantage rule
1. Avantaj kuralı
Tax advantage
1. Vergi avantajı
Absolute advantage
1. Mutlak üstünlük
Strategic advantage
1. Stratejik avantaj
Comparative advantage
1. Karşılaştırmalı üstünlük
Competitive advantage
1. Rekabet avantajı
Mechanical advantage
1. Mekanik avantaj
First-mover advantage
1. İlk hareket avantajı
Last-mover advantage
1. Son hareket avantajı
Second-mover advantage
1. İkinci hareket avantajı
Sustainable competitive advantage
1. Sürdürülebilir rekabet avantajı
Take advantage of something idiom
1. Bir şeyden yararlanmak
Take advantage of someone idiom
1. Birinden faydalanmak